24 Mayıs 2013 Cuma

MARDİN UNESCO HEYETİNİ AĞIRLADI



UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmak için 2014 yılında başvuru yapacak olan Mardin'i gezen heyet üyelerine Başkan Ayanoğlu tarafından yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verildi.

Yurt içi ve yurt dışından Mardin'e gelen ve 62 kişiden oluşan heyet üyeleri gün boyunca Mardin'i gezerek, Tarihi Dönüşüm Projesi kapsamında yapılan çalışmaları yerinde inceledi. Yapılan gezinin ardından, Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu heyet üyelerine UNESCO listesine girebilmek için Mardin'de yapılan çalışmaları slayt eşliğinde anlattı.

Mardin'in 2014 yılında UNESCO'ya başvuru yapacağından, yapılan çalışmaları yerinde incelemeleri için heyet üyelerini Mardin'e davet ettiklerini belirten Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu;

" UNESCO Dünya Mirası Listesine girmek uzun bir süreci kapsıyor. Bunun için bazı kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Yaklaşık 9 yıl önce Dünya Mirası Listesine girmek için bir başvuru yapılmıştı. Ancak eksiklikler nedeniyle talebin reddedilme ihtimali olması nedeniyle daha sonra bu başvuru geri çekildi. Şu anda o eksiklerin giderilmesi için büyük çaba gösteriyoruz. Amacımız Mardin'i UNESCO'nun Dünya Miras Listesine taşıyabilmektir. Bunu başaracağız. Mardin yakın bir tarihte bu listede yer alacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Mardin'in, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması için 2014 yılında başvuru yapılacak." şeklinde konuştu

Mardin'e gelen ve 62 kişiden oluşan Dünya Kültürel Mirası Koruma Üyelerinden oluşan heyette, Prof.Dr.Athanasios Nakasıs, Mimar-Prof.Dr.Helen Icofort, Chrysiis Samıou, Evangelia Kardara, Sofia Spyrropoulou, Prof.Dr.Teresa Colletta, Eduardo Jose Barbosa, Prof.Dr.Philippe Bragad, Prof.Dr. Metin Sözen, Prof.Dr.Cevat Erder, Prof.Dr.Nevzat İlhan, Prof.Dr.Zeynep Ahunday, Prof.Dr. Saleh Saleh Lamei, Prof.Dr.Samir Abdulac, Prof Dr.Neslihan Dostoğlu yer alıyor. Heyet 2014 yılında UNESCO'ya başvurusunu sunacak olan Mardin'de 3 yıldır devam eden Tarihi Dönüşüm projesi kapsamında tarihi evlerin üzerinde bulunan beton binaların yıkılması için başlatılan çalışmaları yerinde izledi.


MARDİN İL HARİTASI



EL SANATLARI VE HEDİYELİK EŞYA

      Geçmişten bu yana farklı dini inançlar ile gelenek ve göreneklerini çağdaş bir anlayış içinde sürdürmekte olan Mardin, bu çeşitliliğin bir yansıması olarak el sanatlarının da beşiği olmuştur.

         Çanak çömlek, demircilik, bakırcılık, kalaycılık, kuyumculuk, gümüşçülük (telkâri), iğne oyası, Midyat el nakışı, tohum iğnesi, yorgancılık, oyacılık, boyacılık (sibbeğ), dericilik (debbağ), sabunculuk, dokumacılık, şalüşapik (özel bir kumaş dokumasıdır), kilimcilik, halıcılık (yün ve ipek), semercilik, keçecilik, tahta oymacılığı (kakmacılık), sedef işlemeciliği, halburculuk (gürgen ağacı işlemeciliği) ve taş oymacılığı gibi yöreye has el sanatları eski çağlardan beri yapılmaktadır.


TELKARİ

  
Telkâri, tel haline getirilmiş gümüşü veya altını tahta üzerinde açılmış oyuklara kakarak ve gömerek yapılan bir süsleme sanatıdır. Tel haline getirilen altın ve gümüş kanaviçe zarafetinde ilmek ilmek işlenerek süs ve ziynet eşyalarına dönüştürülür. Bu ince el sanatı Mardin ve Midyat ilçesine özgü olup, başka bir yerde görmek mümkün değildir.




TESTİCİLİK - ÇÖMLEKÇİLİK


Testicilik ve çömlekçilik (bardak, çömlek, küp, saksı vb. ürünler) merkez ve Midyat ilçelerinde çok eski yıllardan beri devam eden sanat dallarıdır. Yörenin kırmızı toprağının küp yapımcılığına elverişli olması, söz konusu sanat dallarının bu ilçelerde gelişme göstermesinin en önemli nedenidir. Aynı zamanda testi ve küplerin evlerin kubbeli tavanlarında kullanılması, Mardin'e özgü bir mimari tarzının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.





BAKIRCILIK


Bakırcılık, şehrin özel dokusunda yer bulan ve kendi adıyla anılan çarşısında yüzyıllardan beri varlığını sürdürmekte olan bir sanattır. Yörede bir çok sofra takımı, çanak, kaşık, kepçe, kevgir, sini, leğen, kazan, ibrik ve su güğümü gibi mutfak eşyaları üretilmektedir.




OYACILIK - BASMACILIK

Çok köklü bir geçmişe sahip olan iğne oyası, müstesna bir sanat dalıdır. Masa örtüleri, oda takımları, kırlentler, yazma çevreleri, mendiller ve benzeri aksesuarda motifle nen bu sanat dokusu, günümüzde de, yöre kadınları arasında önemini kaybetmeden devam ettirilmektedir.

Kök boya ile, el yapımı tahta kalıpları kullanmak suretiyle şekillenen basmacılık ise, daha çok nevresim, perde, masa örtüsü, bohça ve tablo gibi ürünlerin yapılmasında kullanılmaktadır.













YÖRE MUTFAĞI (Gastronomi)


İkbebet (İçli Köfte)



                                    Semburek

Mardin’in kendine özgü yemekleri, yörede yetişen bitkilerin yardımı ve yaşam tarzının belirleyiciliğiyle geleneksel bir boyut kazanmıştır. Mardin mutfağının zenginliği, gelmiş geçmiş uygarlıkların kültür birikimleri ve yöre halkının medeniyetteki değişim sürecinde kendilerini yenilemedeki yetenekleri ile açıklanabilmektedir.


Çeşitli dinlerin dinsel törenleri için hazırlanan yemekler, düğün, doğum ve ölüm sonrası geleneksel günler ve ayinler için özel olarak yapılan hayır yemekleri, yöre mutfağını oluşturan ögelerden bazılarıdır.

Yöreye has baharatlar kullanılarak lezzeti arttırılan geleneksel yemekler arasında, ikbebet (içli köfte), ırok,  semburek, kitel raha, etli dolma, kibe (şkembe dolması), kuzu çevirme, kaburga dolması, lebeniyye, zerde ve kahiyat sayılabilir.

BİZİM DÜNYAMIZ


17 Mayıs 2013 Cuma

MARDİN / MİDYAT 

 İLÇELER

                                               
                                                DARGEÇİT





Mardin'in 96 km kuzey doğusunda, 40 koyu olan bir ilçesidir. Eski adı Kerburan olan ilçede, genel olarak tahıl üretilmekte, hayvancılık yapılmaktadır. Yüzölçümü 1383 km2'dir.



DERİK



         

Mazıdağı kütlesi'nin güney eteklerinde denizden yüksekliği 780 metre yüzölçümü ise 1367 km2'dir. İklimi'nin müsait olması nedeniyle Zeytin üretimine önem verilmiş ve bu konuda büyük bir gelir kaynağı sağlamıştır. ilçede birçok Zeytin imalathanesi ile sabun imalathaneleri mevcuttur. 58 köyü vardır. Bu köylerin çoğu Zeytin üretmektedir.

KIZILTEPE





Eski adı Koçhisar veya Düneysir olan ilçemizin denizden yüksekliği 500 metre, yüzölçümü ise 1403 km2'dir. Mardin'in Şanlıurfa yolu'nun 27.cif kilometresi'nin üzerinde bulunmaktadır.

Mardin'in güneye doğru uzanan ovanın batı kısmındadır. Ortaçağda ve özellikle Artuklular döneminde, Diyarbakır-Musul yolu üzerindeki en önemli bir ticaret merkezi idi. Artukoğullarından kalma, Ulu Camii şehrin en değerli bir tarihi eseridir. İçenin, zaman içerisinde yerleşmeye müsait bir araziye sahip olması nedeniyle, iç göçe sahne olmuş ve her gecen gün hızla artmıştır. İlçede yoğun bir şekilde tahıl üretilmekte, bostan yetiştirilmekte ve küçük ve büyük baş hayvancılık yapılmaktadır. İlçeye bağlı 198 köy vardır.



MAZIDAĞI



      

Eskiden buraya BASİUS MONO veya İZALA'da denirdi. Mardin eşiği'nin doğu kesiminde olup, denizden yüksekliği 1250 metredir. Yüzölçümü ise 869 km2'dir. İlçe'nin eski adı SAMRAH'tır. Bu yörede asırlar önce SEMRA adında bir kaleden bahsedilir. Bu kale civarındaki kale köyünde Bizansların gümüş bulup işlettiklerinden dolayı burasını güvence altına almak için kaleyi yaptırdıkları bilinmektedir. Mazıdağ'da sulu ziraat ile hayvancılık yapılmaktadır. İlçeye bağlı 50 köy vardır.

MİDYAT




     Tur-Abdın olarak nitelendirilen yöre'nin samaniler tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Midyat'ta Bizanslılar döneminde kurulmuş bazı kilise kalıntılarına rastlanmaktadır. Mardin, Midyat-Cizre yolunun 80.cif km.sinde kurulmuştur.Denizden yüksekliği 950 metre, yüzölçümü ise 1577 km2'dir. Gercusten gecen bir yolla Siirt'e bağlıdır. ilçede tarım, hayvancılık, bağcılığın yanı sıra kuyumculukta, gümüş telkari işi, ipek böcekçiliği, ipek dokuma, bez dokuma gibi el sanatları yapılmaktadır.



NUSAYBİN




Tarihte adı Nisibis olarak geçmektedir. Türkiye-Suriye hududu'nun tam üzerinde Suriye'nin Kamışlı kasabasına bitişiktir. Tabak gibi dümdüz ve ekime elverişli arazisi olan ilçede tahıl üretilmekte, küçük baş hayvan yetiştirilmekte ve son yıllarda pamuk üretimine ağırlık verildiği belirtilmektedir. Nusaybin Romalılar döneminden kalma bir Mar Yakup Kilisesi'ne Süryani azizlerden Mar Yakup'un mezarı bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 1500 metre, yüzölçümü ise 1177 km2'dir. İlçeye bağlı 67 köy vardır.






ÖMERLİ




   Mardin-Midyat yolu'nun 38.km2'sinde denizden 1100 metre yüksek, yüzölçümü ise 433 km2'dir. Ömerli'de tarım, hayvancılık, tiftik keçisi ve bağcılık yapılmaktadır. İlçenin sınırları içerisinde Fatih Kalesi olarak anılan bir kale ile bir kaç Kilise kalıntısına rastlanmaktadır.



SAVUR




     

Yüzölçümü 1049 km2 olan ilçe'nin tarihi, Mardin kadar eskidir. Her Mardin'e yapılan saldırıda, Savur'da etkilenmiş tahrib edilmiş ve ahalisi asırlarca çileli bir yasam sürmüştür. Savur'un en gözde eseri Savur kalesidir. Bu kale Mardin-Savur-Midyat ve Hasankeyf ile Cizre Kervan ve Fetih yolları üzerinde çok eski ve stratejik açıdan güçlü bir kaledir. Mardin'e düzgün bir yolla bağlı olan Savur'un yeşilliği, bağları ve bahçeleri bol suları ile ünlüdür.

YEŞİLLİ




Mardin'e 14 km mesafede merkeze bağlı bir köy iken, halkının çok çalışkan oluşu ve köylerine olan bağlılıkları köyü ilçeye çevirmiştir. İlçeye bağlı 12 köy bulunmaktadır.














MARDİN ULU CAMİİ ( CAMİ-İ KEBİR)


       Şehri batıdan doğuya ikiye bölen ana caddenin güneyinde, çarşılar içinde doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir alanı kaplar. Eldeki kaynak ve kayıtların çeşitliliğine karşılık, Mardin Ulu caminin bugünkü veya bugüne yakın şeklini en erken Mardin Artukoğulları döneminde ve XII yy.ın son çeyreğinde almaya başladığı düşünülmektedir. Mardin’deki en eski Camidir. Ulu Camii Mahallesindedir. Kıble duvarına paralel uzanan üç nef, Mihrap önünde iki nef boyunca tromplu ve dıştan yivli bir kubbe ile örtülmüştür. Altı paye üzerine oturan kubbe, bütün mekana hakimdir. Çapraz tonozlu revaklarda yalnız kuzeyde beş bölüm kalmış diğerleri kaybolmuştur. Minaresi Artuklu Hükümdarı Kutbettin İlgazi zamanında inşa edilmiştir(1176). Bu Camiye Artuklu Hükümdarlarından Melik Salih (1312-1362) bir kısım malını vakfetmiştir. Bunlar; 38 dükkan, bir hamam, Bab-ı Cedid civarında bir bahçe ve Mardin köylerinde birçok bağdır. Mardin’in en önemli İslami merkezlerinden biri Ulu Camidir.

MARDİN TAŞ EVLERİ


     Mardin kenti, temel yapım malzemesi olarak kolay işlenebilen sarı kalker taşının kullanıldığı, çeşitli motiflerle bezenmiş geleneksel evleriyle de ünlüdür. Bölgedeki çok sayıda ocaktan çıkarılan sarı kalker taşı, yapı üretimine egemen olmuş; kapı, pencere, asma kat gibi zorunlu kullanımların dışında ahşap işçiliğine yer verilmemiştir. 

   Evleri, 4 m. yüksekliğe ulaşan duvarları çevirir ve sokaktan ayırır. Bu duvarlarla sert iklime karşı korunma sağlanır. Yazlık denilen iç avlu veya bahçede, eskiden ahır olarak kullanılan, günümüzde ise depo işlevi gören mekanlar yer alır. Eyvan, yazın yaşamın geçtiği bölümdür. Mimaride önemli bir yere sahip olan eyvan ve revak gibi yarı açık kısımlar, özellikle batı güneşine karşı gölgede kalacak biçimde yapılmıştır. Mardin evlerinin en önemli özelliği taş işçiliğidir. Kapı ve pencereleri, sütuncuklar, kemerler ve değişik motiflerle süslenmiştir. Merkez yerleşim, 1979 yılında kentsel SİT ilan edilmiştir. 



9 Mayıs 2013 Perşembe

COĞRAFYA






Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Mezopotamya havzasında bulunan Mardin, güneyinde Suriye, doğusunda Şırnak ve Siirt, kuzeyinde Diyarbakır ve Batman, batıda Şanlıurfa ile çevrilidir.


Mardin dağlarının, Mazıdağı, Derik, Midyat, Savur ve Nusaybin yörelerine sokulan yüksek kesimlerinde, Meşe ağaçlarından oluşan topluluklara rastlanır.

İklim olarak Akdeniz iklimi ile karasal iklimin ortak özelliklerine sahiptir. Yazları çok sıcak ve kurak, kışları ise yağışlı ve soğuktur.

TARİHÇE



  Fırat ve Dicle nehirleri arasında Mezopotamya bölgesinde, tarih boyunca pek çok medeniyet yerleşmiştir. Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biridir.

   M.Ö.4500' den başlayarak Arami Süryani Arami/Süryani Subari, Sümer, Akad, Babil, Mitanniler, Asur, Pers, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

4 Mayıs 2013 Cumartesi



MARDİN KALESİ


GENEL TANITIM



Mardin, Mardin ilinin merkezi olan şehirdir.

Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir.

Mardin'de, farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır. Mardin, İpek Yolu güzergahında olup, 5 han ve kervansaray mevcuttur.